İslam Ülkeleri Neden Geri Kaldı (İslam Ülkelerinin Ekonomik Politik Sosyal Gelişimi) - Işık Kitabevi
Logo

  • Altı Ay Bir Güz
    Bilge Karasu
    Metis Yayınları

    "İstediğim, denizi yazmak. Zümrütlerin, gökyakutların sabrını; ağaçların ta... 

Türler » Din-Mitoloji » İslamiyet » İslam Ülkeleri Neden Geri Kaldı (İslam Ülkelerinin Ekonomik Politik Sosyal Gelişimi)

İslam Ülkeleri Neden Geri Kaldı (İslam Ülkelerinin Ekonomik Politik Sosyal Gelişimi)


 

190.00 TL


Stok Durumu

Mevcut değil
Bu kitap stoklarımızda bulunmamaktadır, istekte bulunarak getirilmesini ve haberdar edilmenizi sağlayabilirsiniz.


 
İsmail Tokalak / Doğu Kitabevi
Tür: İslamiyet

Din, sosyal bir olgudur ve her sosyal olgu, ister istemez sosyal yapıya, kültüre, siyasete yansır. İnanç sistemleri ve bu sistemlerin düşünce yapısı ile siyaset ve ekonomik gelişme arasında çok bariz ilişki vardır.

İslam insan yaşamının her alanına el atıp düzenleme getirme amacı güttüğünden, İslam ülkelerinde gelenek ve dini inanç içiçe geçmiştir. İslam ülkelerine bir şekilde dini devlet işlerinden ayırıp, demokratik bir rejim getirmeye çalışırsanız, bu çağdaşlaşma eğilimi İslamın gelenekçi dinci kesiminde belli bir anlam taşımaz. Bu kitle İslamın laik sistem karşısında kaybettiği alanı tekrar ele geçirmeye çalışacak, iktidara gelen siyaseti dine alet eden politikacılar vasıtasıyla zamanla güç kazanacaklardır. Bundan dolayı İslam ülkelerindeki demokrasi denemeleri hep sancılı olmuş, tam bir başarı elde edilememiştir.

Medeniyetlerin başlangıcından itibaren, yönetici sınıflar, halk kitlelerini dinî kurumlar ve mistizm ile istedikleri gibi yönlendirmişlerdir. Müslümanlıkta inanılması zorunlu olan kader inancı nedeniyle halk, başlarına gelen şanssızlıkların ve sömürülmelerin hiçbirini aslında kötü bir idare içinde bulundukları sistemin yanlış işlemesine yormamışlardır. Bunu bir takdir-i ilahi olarak kabul etmişler ve kaderlerine razı olmuşlardır.

İslam, kaderi ön plana çıkartırken, hayatın da her alanına müdahale edip düzenlemeler getirmek ister. Müslüman toplumlarda, din tek hakim ideoloji olduğundan, İslam’ın boş bıraktığı alanlara bile tarih boyunca İslam’ı kullanarak, hayatın her alanına yanılmaz ve değişmez olduğu iddia edilen kurallarla müdahale edilmiştir.

İlahi, yanılmaz ve değişmez olduğu iddia edilen kurallarla yönetilen bir toplumda, bilime, araştırmaya olan ilginin sürekliliği olmadığı gibi, nitelikli eğitime sahip bir kitle de oluşmaz. Bu şartlarda ilerlemenin alt yapısını hazırlayan, sağlıklı bir şekilde bilimsel temeller üzerinde gelişen laik, demokratik bir sistem kurmak oldukça zordur.

Yaşam, temel dinamiği, devamlı bir değişim ve bir gelişim düzeni olan çerçevede hareket etmektedir. Değişmez kurallara sahip herhangi bir olgu, değişen kurallarla gelişen, sosyal, ekonomik ve politik alandaki temel dinamiklere müdahale ederek toplumu yönlendirmeye kalktığında, toplumun gelişmesi önünde engel teşkil eder.

İlahi düşünceyi yaşamın salt odağı haline getirip, rasyonel ve bilimsel düşünce sistemine yüz çevirmek geri kalmışlığın ana sebeplerindendir. Mesele rasyonel olmak veya olmamak meselesidir.

 
2. Hamur, karton, 359 sayfa, 2019
ISBN: 9786052096024 
 
 
 
 
     
     

Yeni Eklenenler

  • Çikolata Çikolata - Daha Fazla Çikolata!
    Elie Tarrab
    İnkılâp Kitabevi

    HEP DAHA FAZLA ÇİKOLATA İSTEDİĞİNİZİ BİLİYORUZ!

    Bir Başka Dünyanın Çocukları Köpekler - Köpek Sahiplenmek ve Bakımı
    Banu Aydın
    İnkılâp Kitabevi

    Şüphesiz “hayvan” deyince aynı şeyi anlamıyoruz.