Ada Kronikleri
Yazar: Mehmet Hasgüler
Yayınevi: Galeri Kültür Yayınları
Tür: Genel Konular / Makale-Deneme-Derleme
Sayfa sayısı: 165
Kapak türü: Karton
Dil: Türkçe
Baskı: 2016
Kıbrıs kitabı
Barkod: 9789963660636
Yazı kağıtla, kalemle, bilgisayarla yazılmıyor. Önce göz, akıl ve yürek gerekiyor yazmak için. Gördüğünüzü kavramaya, anlamlandırmaya ve geleceği kurmaya dair bir vizyonunuz varsa, işte o zaman gerçek bir yazı oluyor kağıda aktarılan kelimeler. Mehmet Hoca’nın yazılarının alamet-i farikası da buradan geliyor. Bu yazıların en önemli özelliği, bi’ masanın başında oturarak değil; bir bisikletçi dükkanından, stadyumdan, Ada’nın sokaklarından, memleketin girilmesi yasaklanmış yerlerinden kağıda aktarılmış olması… Kitapta yer alan yazıların bir kısmı yazılırken Mehmet Hoca Taksim Sahasını arşınlıyor, Ada’nın Türk ve Rum liderlerini de müzakere masasından kalkarak sahada yürüyüş yapmaya davet ediyordu.
-Aslı Topsoy
Mehmet Hoca, her şeyden önce bir Ada sevdalısı… Bir siyaset bilimci, tarih meraklısı, eğitimci olarak kaleme aldığı yazıların hepsine “Adalılık” sinmiş… Kıbrıs’a damıtılmış bir tarih bilgisiyle hem içeriden, hem dışarıdan bakıyor. Ada’nın dününü, bugününü anlatıyor; “Yarınlar nasıl olacak?” sorusuna cevap arıyor… Yazılmış her satır, yarının dünden daha güzel olması için, umudun yerini yorgunluğa bırakmaması için bir çaba… “Bugün” o kadar çok “dün” ve “dün” o kadar kronikleşmiş ki… Bizler tarihin içinden geçip giderken, dünden gelen, kronikleşen mevzularla -farkında olmasak bile- o kadar kuşatılmışız ki, kitabın ismi bu yüzden “Ada Kronikleri”…
Kitap, 2014 yılı Aralık ayından bu yana Kıbrıs Gazetesinde yayınlanmış yazılarının bir bölümünden oluşuyor. Mehmet Hoca okurlara yasemin kokusunu hatırlatıyor öncelikle… Yarınlara kronikleşmiş problemler değil, yasemin kokusu taşınsın, Ada’ya ferahlık gelsin diye… Kıbrıs’ta iz bırakan simaları çıkarıyor okurların karşısına. İç siyasete ise gündelik keşmekeşlere müdahil olmadan, bir zihniyet devrimi arayışıyla bakıyor... Bölünmüşlüğün içine doğmuş gençlere nasıl bir gelecek kurulacağı sorusunun cevabını arıyor... Kıbrıs bir bilim üssü mü olacak, üniversite diploması almak isteyenlerin uğrama noktası mı? Uluslararası öğrenci pastasından alınacak payı artırmak mı olacak hedef; yoksa evrensel bilim ve kültür dünyasına katkı sunmak mı? Müzakere süreci mi seyredilmeye devam edilecek, yoksa kalıcı çözüm için harekete mi geçilecek? Kumar oynama adası mı olacak Kıbrıs; Akdeniz medeniyetinin kanlı canlı yaşandığı bir refah ülkesi mi? Her yazı, siyasetçisinden sivil toplum kuruluşlarına, turizmcisinden sade vatandaşına kadar tüm Kıbrıslılara açık bir çağrı niteliğinde.
Mehmet Hoca’nın yazılarını okurken haberlerde size sunulan Kıbrıs’ın ötesinde, apayrı bir Kıbrıs’la karşılaşacaksınız. Müzakere süreçleri kıskacını aşmış bir siyasi perspektifle tanışacak; nar gibi orta yerinden ikiye ayrılmış Türk ve Rum toplumlarının esasen Akdeniz medeniyetinin eşit ve asli unsurları olduğunun farkına varacaksınız…